Reaktif artrit, genellikle bir enfeksiyona tepki olarak gelişen ve iltihaplı artrit şeklinde ortaya çıkan bir hastalıktır. Daha önce Reiter sendromu olarak bilinen bu durum, ani başlangıçlı ve iltihaplı bir hastalık olarak tanımlanır. Reaktif artrit, genellikle bakteriyel enfeksiyonlar sonucu meydana gelir. Bu enfeksiyonlar genellikle genital veya bağırsak kaynaklıdır. Reaktif artrit, cinsel yolla bulaşabilen bir hastalıktır ve çoğu zaman belirti göstermez. Ancak, bağırsaklarda oluşan enfeksiyonlar hastalarda şiddetli ishale neden olabilir. Eklemleri etkileyen bu hastalık, eklemlerde mikrop saptanmamasına rağmen vücuttaki diğer sistemleri de etkileyebilir.

Reaktif artrit belirtileri genellikle vücutta yorgunluk, halsizlik ve yüksek ateş olarak görülür. Hastalık, ciddi sakatlayıcı eklem iltihabı olarak gelişebilir ve tek bir eklemi etkileyebileceği gibi birden fazla eklemi de etkileyebilir. Eklemlerde tutulma yapar ve genellikle ayak, diz ve kalça gibi vücut ağırlığını taşıyan eklemlerde sık görülür. Bunun yanı sıra el bileği, omuzlar ve dirsek eklemlerini de etkileyebilir. Reaktif artrit bulunduğu eklemlerde şişlik, kızarıklık, hassasiyet ve ısı artışı ile kendini gösterir. Omurgada ise bel ve kalça ağrısı ile görülür. Ayrıca, ayak ve topukta yangı hissi ve ağrı ile yürüme güçlüğü ortaya çıkar. Parmaklarda şişlik yaparak parmakların sosis görünümünü oluşturur. Gözde ise gözün ışığa hassasiyetini artırarak, kızarıklık, çapaklanma ve bulanık görme belirtilerine yol açar. Reaktif artrit, bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle vücudun savunmasının bozulması sonucu gelişir ve genellikle 20-50 yaş arasında daha sık görülür. Erkeklerde kadınlara oranla daha yaygındır ve AIDS hastalarında da görülebilir. En sık bağırsaklar, üreme organları ve boğazda görülmektedir. Erkeklerde cinsel yolla bulaşan hastalıklardan sonra daha fazla görülmektedir.

Reaktif artrit tanısı, tipik kas sistemi tutulması ve idrarda genital akıntı örneği alınarak konulabilir. Ayrıca, büyük ve küçük abdest tahlili yapılarak da teşhis konulabilir. Klinik ve laboratuvar bulguları eşliğinde eklemlere röntgen uygulaması yapılarak hastalık tanısı konulabilir. Hasta hikayesi dinlenerek ve uygun fizik muayenesi yapılarak reaktif artrit tanısı temel olarak konulabilir.

Reaktif artrit tedavisi, anti-inflamatuar ilaçların enjeksiyonla iltihap bulunan bölgeye verilmesi ile uygulanır. Tedavi süresi en az bir ay sürmektedir. Lokal ortamlarda anti-inflamatuar etkiye sahip merhemler uygulanabilir. Reaktif artrit tedavisinde, tedavi banyoları, tedavi egzersizleri ve fonoforez yapılması hastalığın tedavisine büyük katkı sağlar. Bazı durumlarda ise hastaya uzun süreli sulfasalazin ve metotreksat gibi ilaçlar verilir.

Reaktif artrit, genetik yatkınlık ile de ilişkilendirilebilir. HLA-B27 genine sahip kişilerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Bu genin varlığı, hastalığın tanısında yardımcı olabilir. Ayrıca, reaktif artritin bazı vakalarda kendi kendine iyileşebileceği bilinmektedir. Ancak, kronikleşen durumlarda uzun süreli tedavi ve izlem gerekebilir. Bu nedenle, erken tanı ve tedavi önemlidir.